بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ١٤٠

Ve muhakkak ki Rabbın, elbette o; Aziz'dir, Rahim'dir.

– İbni Kesir

كَذَّبَتۡ ثَمُودُ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٤١

Semud da peygamberleri yalanladı.

– İbni Kesir

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ صَٰلِحٌ أَلَا تَتَّقُونَ ١٤٢

Hani onlara kardeşleri Salih demişti ki: Siz, sakınmaz mısınız?

– İbni Kesir

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ ١٤٣

Muhakkak ki ben, size emin bir peygamberim.

– İbni Kesir

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٤٤

Artık Allah'tan korkun da bana itaat edin.

– İbni Kesir

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٤٥

Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak alemlerin Rabbına aittir.

– İbni Kesir

أَتُتۡرَكُونَ فِي مَا هَٰهُنَآ ءَامِنِينَ ١٤٦

Burada emniyet içinde bırakılır mısınız?

– İbni Kesir

فِي جَنَّٰتٖ وَعُيُونٖ ١٤٧

Bahçelerde, çeşmelerde.

– İbni Kesir

وَزُرُوعٖ وَنَخۡلٖ طَلۡعُهَا هَضِيمٞ ١٤٨

Ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında.

– İbni Kesir

وَتَنۡحِتُونَ مِنَ ٱلۡجِبَالِ بُيُوتٗا فَٰرِهِينَ ١٤٩

Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız?

– İbni Kesir

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٥٠

O halde Allah'tan korkun da bana itaat edin.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu